Sınırsız tüketim hırsının doğa, insanlar, hayvanlar üzerinde yarattığı sömürü ve yıkıma karşı bireysel ve toplumsal ölçekte hareket etme bilinciyle kurulan Antalya Gıda Topluluğu, “Takas Şenliği” düzenledi. Bu yıl ikincisi düzenlenen Takas Şenliği etkinliği Yalım Park’ta yapıldı. Şenliğe temiz ve kullanılabilir durumdaki giysiler, kitaplar, oyuncaklar, mutfak eşyaları, el yapımı ürünler, takı, çanta vb. ürünler getirildi.
Emek Sömürüsünün Olmadığı Bir Dünya
Etkinlik üzerine fikirlerini paylaşan Antalya Gıda Topluluğu üyesi Erol Malçok, toplulukta bir yönetici, lider olmadığını ve bu yönüyle demokratik bir topluluk olduklarını, her üyenin eşit söz hakkına sahip olduğunu ifade etti.
Antalya Gıda Topluluğu’nun adil gıda çerçevesinde kurulduğundan söz eden topluluk üyesi Malçok, “Adil gıda, Hayvan, işçi, çocuk, kadın, mülteci emeği sömürüsünün olmadığı, doğanın kirletilmeden üretim yapıldığı üreticilerle bir arada -üreticiyi kendi üyemiz gibi görüp onların ürünlerini alıp üstüne kâr payı koymadan – Antalya içerisinde dağıtımlarını yapıyoruz” dedi.
“Gıdayı Politik Ürün Olarak Görüyoruz”
Gıdayı politik bir ürün olarak gördüklerini belirten Erol Malçok, takasın da bu anlamda aynı şeye hizmet ettiğinden söz ederek sözlerine şöyle devam etti: “Aslında hepimizin gardıroplarında olimpik yüzme havuzları var. Bir tişörtün tarlaya ekilen bitkiden tişört olma sürecine kadar harcadığı su, tonlarca miktarda. Bu yüzden bizler de tüketim kültürüne hizmet etmek yerine ileri dönüşüm dediğimiz elimizdeki ürünleri değiştirip takas ederek hem sıkıldığınız ürünü başka bir ürünle değiştirme avantajını yakalarsınız hem de yeni bir şey alıp üretimi körüklemek yerine elimizde olanı değerlendirmiş oluyoruz.”
Tekstil ürünlerin dünyayı kirletmede fosil yakıt ve hayvan endüstrisinden sonra ikinci sırada olduğundan söz eden Malkoç, “Fosil yakıt üretimi inanılmaz bir karbon ayak izi yaratıyor. Ekolojik krizde büyük söz sahibi. Bu sebeple böyle bir takas şenliği yaptık ve bu durumu gelenekselleştiriyoruz. Bu yaptığımız ikinci Şenlik oldu. Bundan sonra her ay ya da 2 ayda bir yapabileceğiz diye düşünüyorum” diyerek etkinliğin devamının geleceğini vurguladı.
Hedef, Üretim – Tüketim Çarkını Dengelemek
Bir diğer Antalya Gıda Topluluğu üyesi Nilüfer Balaban ise, “Topluluğumuzda zaman zaman vegan-vejetaryen sofra kurup bir araya geliyoruz. Bazen belirli konular üzerine sunumlar yaparak bu konuda keyifli fikir tartışması yapıyoruz” diyerek topluluğun genel yapısını anlattı.
Balaban, “Sürekli üretim, sürekli tüketim ve bu üretim safhalarındaki sağlık, ekonomi, ekoloji anlamındaki birçok konuyu göz ardı edemeyiz. Bu yüzden takas şenliği çok önemli bir yerde. Yine de önüne geçmekte zorlandığımız bir çark dönüyor durmadan. Genel anlamda sürekli bir şeyleri satın alıp köşeye atıyoruz. Biz bu duruma farklı bir alternatif getirerek evimizde kullanmadığımız ürünleri takas şenliğine getirerek ihtiyacı olan birinin almasını sağlarken kendimiz de beğendiğimiz ürünü alabiliriz. En azından genel dönen çarkın dışında hem birbirimizi hatırlatalım hem de etrafta diğer kişilere hatırlatalım istedik” diyerek şenliğin öneminden söz etti.
İlk şenliğe katılamadığını, organizasyon kısmında olduğunu belirten Nilüfer Balaban “Etkinliğin bu kadar renkli ve keyifli geçeceğini elbette umuyordum ama bu kadar ilgi duyulacağını hayal etmemiştim açıkçası. Bu yüzden çok mutluyum. Burada bile beğendiğin bir ürünü alırken çok fazla almak istemiyorum. Herkese yetecek kadar ürün kalmasına dikkat ediyoruz” diyerek mutluluğunu paylaştı.
Fazlaysa Getir, İhtiyaçsa Götür
“Fazlaysa getir, ihtiyaçsa götür” sloganıyla düzenlenen Takas Şenliği’nin amacı, tüketim çılgınlığının yaşandığı ve özendirildiği günümüzde elindekinin kıymetini bilmenin kişiye mutluluk verebileceğinin hatırlatılması.
Takas Şenliğindeki hiçbir ürünün parasal karşılığı olmamakla beraber katılmak isteyenlerin getirdiği her ürün, şenlikte beğendiği başka bir ürünle takas edilip gönül rızası ile değer kıyaslaması yapılmadan değişim yapmak da mümkün.
Haber: Ezgi Kuluğ