İklim değişikliğine dikkat çekmek isteyen iklim aktivistleri yaptıkları eylemlerle tartışmalara sebep oldu. Geçtiğimiz aylarda, Just Stop Oil aktivistleri, ünlü ressamların milyon dolarlık tablolarına yaptıkları eylemlerle adlarından çok söz ettirdi. Özel şirketlere 2025 yılına kadar 100’den fazla fosil yakıt arama izni verilecek yasayı engellemek isteyen aktivistler, haziran ayında Van Gogh’un Sunflowers tablosuna atılan domates çorbası ve ekim ayında Monet’nin Nedimeler adlı eserine fırlattıkları patates püresiyle medyada büyük ilgi yarattı. Ünlü sanat eserlerine karşı gerçekleştirilen eylemler halk arasında hala tepkiyle karşılanmakta.

“Adım Adım İklim Krizini Normalleştiriyoruz”

Amerika’da kurulmuş ve bahsi geçen iklim aktivistlerini 2019 yılından beri fonlayan The Climate Emergency Fund yöneticisi Margaret Klein Salamon, eylemlere verilen tepkiler karşısında Times dergisine verdiği röportajda eylemlerin amacını “Olay bunun gerekliliğini anlamakla alakalı. Oyunu kurallarına göre oynayarak adım adım iklim krizini normalleştiriyoruz. Bir uçurumun kenarındayız” sözleriyle açıkladı.

“Tablonun Sahibi Burada Olsa Bu Eyleme Rıza Gösterirdi”

Tablonun sahibinin burada olsa eylemlere rıza göstereceğini söyleyen Emily Brocklebank, “Her iyi insan, dünyada yaşamı sürdürme konusunda hemfikir olur” ifadelerini kullandı.

Yapılan eylemlerin amacının tabloya zarar vermek olmadığını, insanların iklim krizini ciddiye alması için eylemleri bir araç olarak gördüklerini belirten Brocklebank, masum protestoların medya tarafından değer görmediğini, medyaya kullanmak için bir hikâye yarattıklarını iddia etti.

“Kirlettiğin Şeyi Temizlemeyi Bilmelisin”

İtalya’da iklim krizine karşı çalışmalarını sürdüren İtalyan çevre aktivisti Emilio Bianco ise Just Stop Oil aktivistlerini eleştirdi: “Kimse bu protestoyu hatırlamayacak, tamamen fevri bir şekilde yapılan ve efektif olmayan bir yöntem. Eğer bu konuda dikkat çekmek istiyorlarsa, sabırlı olmalılar, halk arasında farkındalık oluşturmalılar. Bu eylemin bir çözüm getireceğini düşünmüyorum.”

Sanat tablolarına yapılan saldırıyı ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirten Bianco: “Eylemler birçok insan için üzücü olabilir. Sonuçta onlar bütün insanlığa ait. Böyle bir girişimde bulunulacaksa bile esere çorba fırlattıktan sonra temizlemeyi üstlenebilirlerdi. Bu şekilde belki doğru bir mesaj da verilebilirdi, kirlettiğin şeyi temizlemeyi bilmelisin.”

Sanat Dünyası da Eylemlere Tepkili

Antalya Kültür Sanat bünyesinde görev yapan Sergiler ve Etkinlikler Koordinatörü Seray Kantarcıoğlu da AKİL Haber’e konuştu.

Eylemleri gördüğünde çok üzüldüğünü belirten Kantarcıoğlu, “Sadece Monet, Van Gogh ya da Da Vinci için değil, tüm sanat akımlarına dahil olmuş ve sanat tarihinde yer edinmiş büyük sanatçıların eserlerinin üzerinden yıllar geçtikçe korunması için çok daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biliyorsunuz eserler bekledikçe daha da kıymetleniyorlar” ifadelerini kullandı.

Bu eylemlerin sonucunda zarar gören kişilerin ve kurumların sanatçılar, sanat eserleri ve galeriler olduğunu düşünen Kantarcıoğlu, karşıt olmak yerine aktivistler ve kurumların iş birliği içerisinde daha fazla insana daha doğru bir dille aktarılabileceğini vurguladı.

“Yeter ki amaç, doğru bir şeyi doğru yollarla duyurmak olsun”

Bir sanatçının da iklim krizine karşı olabileceğini ve bunu sanatıyla ifade edebileceğini savunan Kantarcıoğlu, “Sanatçı kendi eserini istediği şekilde oluşturabilme özgürlüğüne sahiptir. Eserini isterse yırtıp parçalayabilir, isterse domates çorbasıyla da resim yapabilir ve bu resim hala sanat eseri olma niteliğini taşıyacaktır. Yeter ki amaç, doğru bir şeyi doğru yollarla duyurmak ve insanların aklında kalıcılığını sağlamak olsun” dedi.

Daha İyi Bir Yolu Var

Daha etkili bir yol için sosyal medyanın, televizyon kanallarının, çeşitli eğitim birimlerinin efektif bir şekilde kullanılarak da iklim değişikliği hakkında bilinçli bir toplum oluşturulabileceğini söyleyen ressam Ayten Baran da Kantarcıoğlu’nu destekledi: “Onlar kendi imkanlarıyla tuvallerini ve boyalarını hazırlayarak bu eserleri ortaya çıkarmışlar. Bize örnek olacak eserler. Onları kalkıp yok etmek, zarar vermek gerçekten üzücü. Zaten bir sanat eserine ya da bir insana zarar vermekle bu işlerin sonuçlanacağını düşünmüyorum.”

Polis Eylemcileri Tutukladı

Dünyanın en ünlü sanat eserlerine karşı yapılan eylemler yargıya taşındı. Tablolara maddi bir zarar gelmemesine rağmen eylemden sorumlu aktivistler vandalizm suçu sebebiyle tutuklandı, yaklaşık 63 aktivistin yargılanma davası hala devam ediyor. Milyon dolarlık tabloların değer kaybetmediği mahkemede belirtildi.
Haber: Başak Şelik- Polat Koçak