Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Anttalks etkinliği kapsamında Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’de ’Deprem Dirençli Antalya’ söyleşisiyle Antalyalılarla buluştu. Ülkemizde 13 milyon seneden beri deprem üreten aktif fayların olduğunu söyleyen Görür, “Halkımızın şunu iyi bilmesi lazım: Türkiye hiçbir zaman depremlerden kurtulamayacak, depremler bitmeyecek” dedi.

İçinde Bulunduğumuz Durumu Yok Sayamayız

Deprem konusunda yeterli bir bilinci oluşmadığını söyleyen Görür, “Kendi kendimizi aldatmayalım. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu yok sayamayız Yapılacak şey deprem dirençli alanları meydana getirmek” ifadelerini kullandı.

Antalya Deniz Üzerinden ve Yakın Çevrelerden Gelecek Depremlere Hazır Olmalı

Söyleşide Antalya’nın deprem durumuyla ilgili de konuşan Prof. Dr. Naci Görür, Antalya’nın diğer illere kıyasla daha az tehlikede olduğunu ancak yine de gerek deniz üzerinden gerek de yakın çevrelerden gelecek depremlere karşı hazır olunması gerektiğini ve Antalya’nın özellikle doğu kısmında gökdelen gibi yapıların olmaması gerektiğini belirtti.

Antalya’da alınabilecek tedbirlere değinen ve mikro bölgeleme çalışması yapılması gerektiğini belirten Görür, “Bu çalışmayı yapmak için fay analizi yapacaksınız. Bunlar incelenecek, bu faylar harekete geçerse nasıl bir risk oluşur onları hesap edeceksiniz. Bu bölgenin topoğrafyası çok önemlidir. Jeolojisini ayrıntılı olarak inceleyeceksiniz. Daha sonra yer altı jeolojisi çalışılacak. Bunların bir kısmı yapılmış. Bunların Antalya’ya özgü yapılması gerekir. Antalya’da VS30 kayma hızının haritalanması ve dağılımı yapılması lazım. Bu dalgalar nerede yavaşlıyor nerede hızlanıyor bunları çalışılması lazım. Antalya zemininde ivmenin çok fazla olduğu yerde yapılar yıkılır. Sen önce deprem dalgalarının girdiği zaman Antalya’nın yapısının uyumunu ortaya koymadan zemin üzerine ne yaparsa yap doğru dürüst anlamlı yapmıyorsun demektir. Asıl dinamik alttadır. Bizi yıkan yerin altı kimse yerin altına bakmıyor. Yerin üstünde 30 katlı apartman yapıyoruz. Neden yapıyoruz, onu ben de anlamıyorum” şeklinde konuştu.

Haber: Onur Aldemir