Pandemi, Ebeveyn ve Çocuklarını Zorluyor

Pandeminin getirdiği yeni yaşam koşulları ebeveynleri birçok açıdan zor durumda bırakıyor.

Pandemide çocuklar sosyalleşemiyor ve eve kapanmak zorunda kalıyor. Bu nedenle elektronik cihazlarla normalden daha fazla vakit geçiriyor. Yeni yaşam koşulları hem ebeveynleri hem de çocukları yoğun stres ve kaygıya sürüklüyor. Ekran başında normalden uzun kalan çocukları bekleyen tehlikeler konusunda aileler endişeleniyor. Ebeveynler çocuklarının yaşanan bu dönemi nasıl daha sağlıklı geçirmesini sağlayabilir? Bu dönemde stres ve öfke kontrolü nasıl sağlanabilir? Çocuklarında kaygı yaratmadan onları virüsten nasıl koruyabilirler? Bu ve bunun gibi birçok sorunun cevabı için Akil Haber Ajansı olarak Çocuk Gelişim Uzmanı Ebru Aksu Meriçli ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Two parents and a little boy drawing and writing together

Covid-19 sürecinde sağlık çalışanları başta olmak üzere bazı meslek gruplarında çalışan ebeveynler çocuklarından uzun süre uzak kalıyor. Bu süreçte çocuklarıyla çok kısıtlı zaman dilimlerinde görüşebilen ebeveynler bu süreci nasıl daha sağlıklı geçirebilir?

Öncelikle tüm ebeveynler, çocuklarının anlayacakları dilden konuşarak onları süreç hakkında bilgilendirmeli. Çocuklar bu süreçte anne babalarını çok özlerken bir taraftan da hastalıkla ilgili kaygı hissedebiliyorlar. Bu yüzden anne babalar kaygı duyulacak bir şey olmadığı mesajını çocuklarına vermeliler. Bunu çocuklarıyla uzun süre görüşemedikleri zaman görüntülü konuşarak da gerçekleştirebilirler. 

Çocuklarıyla konuşurken ise onlara sevgi ve güven veren cümleler iletmek ve bu sürecin geçici olduğunu belirtmeleri önemli. Ayrıca Yüz yüze zaman geçirirken olabildiğince temaslı oyunlar oynamak, sarılmak, gıdıklamak gibi aktivitelerin gerçekleştirilmesi çocukların bu dönemi daha sağlıklı geçirmesine yardımcı olacaktır.

Pandemi nedeniyle uzun süre evde kalması gereken çocuklar ebeveynlerini normale göre daha fazla yoruyor. Ebeveynler bununla nasıl başa çıkabilir? Öfke ve stres kontrollerini nasıl sağlayabilir?

Ebeveynler bu durumla başa çıkmak için öncelikle kendi stres yönetimlerini sağlamalılar. Çocuklarının günlük yaşantılarını planlamak da çok işe yarayan bir yöntem. Planlı olunduğu zaman çocuklar gün içinde hangi aktiviteleri yapacağını biliyor. Örneğin annesiyle ne zaman oynayabilir ya da ne zaman ödev yapabilir bunların farkında oluyor. Böylelikle hem ebeveynler hem de çocuklar kendilerini daha rahat hissediyor. 

Bunun dışında yine de tartışmalar olabiliyor. Bunun nedeni bu dönemde çocukların arkadaş ortamından yoksun olmaları. Bunun farkında olan ebeveynler çocuklarına karşı daha sakin ve anlayışlı olabilir. Tartışma noktasına gelindiğinde bir ara vermek, o an çocukla diyaloğu kesip ortam değiştirip sakinleşmek, derin nefesler almak. Olayı mantıklı bir şekilde düşünüp sonrasında bir adım atmak ilişkiyi düzenleyip daha az yıpratıcı olmasını sağlayacaktır.

Çocuğumuz öfke nöbetine girdiği zamanda ise bir ihtiyacı bir derdi olduğunu ve o anda bizimle iletişim kurmaya çalıştığının farkında olmak lazım. Onun duygularını anladığımızı ona konuşarak hissettirmek gerekiyor. O anda çocukla konuşulup onun öfkesini anladığımızı söyleyerek onu sakinleştirmeliyiz. Ardından onunla söz konusu olayı konuşup beraber çözüme gitmek gerekiyor.

Fiziksel olarak ise hareket etmek stres için çok iyi bir şey o yüzden çocuklarımızla ev içinde küçük egzersizler yapabiliriz, dışarı çıkabiliyorsak dışarıda beraber oynanabilecek küçük hareketli oyunlar, yürüyüşler ve birbirini gıdıklama gibi temaslı oyunlar hem ebeveynlerin hem de çocuğun stresini azaltacaktır. Ayrıca daha küçük yaştaki çocuklar için hamur, kum, su gibi şeylerle oynamalar onların rahatlamasına ve sakinleşmesine yardımcı olacaktır.

Çocuklar da bu süreçle ilgili bilgilendirilmeli. Özellikle küçük çocuklar süreci kavramakta zorlanıyor. Küçük yaşta çocuğu olan ebeveynler çocuklarına Covid-19 sürecini ve bu süreçte alınması gereken önlemleri nasıl öğretebilir? 

Küçük çocuklar için bu durum somutlaştırılarak anlatılmalı. Çünkü çocuklar virüsü görmedikleri için ne olduğunu kavrayamıyor. Covid-19 ile ilgili birçok yeni kitap çıktı. Bu kitaplar gibi materyallerden yararlanarak onlara görseller göstermek, küçük deneyler yapıp virüs ellerimizden nasıl uzaklaşıyor bunu göstermek genellikle işe yarayan yöntemler. Bunların dışında virüsten korunma yollarının ne olduğunu küçük oyunlarla dramatize ederek resim yoksa çizimler yaparak da çocuklara durum açıklanabilir. Ayrıca çocuklarımıza yaptığımız açıklamaları belli aralıklarla tekrarlamak gerekiyor.

Schoolgirl with face mask using hands sanitizer while sitting at a desk in the classroom.

Peki virüsün çocuklarda yarattığı kaygı ile nasıl baş edeceğiz?

Önlem alma ve kaygıyı arttırma arasında ince bir çizgi var. Aile bunu iyi dengelemeli ve gerekli önlemleri aldıklarını, güvende olduklarını çocuklarına belirterek güven duygusunu hissettirmeliler. Çocuk yakın bir akrabanın vefatı gibi bir duruma şahit olmuşsa bu durum ona anlatılırken ölüm kavramının kötü bir şey olmadığı belirtilmeli. Ayrıca temizlik ve mesafe gibi kurallar uygulanırken çocuğa kızmadan ona kaygı hissettirmeden bu durum açıklanmalı.

Pandemi sürecinde çocuklar okullarından uzak kalıyor. Eskisi kadar arkadaşlarıyla sosyalleşemiyor. Ebeveynler bu açığı nasıl kapatabilir? 

Arkadaşlarıyla sosyalleşmek çocukların çok büyük bir ihtiyacı. Normalleşme ile çocuklar dışarıda arkadaşlarıyla vakit geçirmek için yönlendirilmeli. Birçok çocuk çok uzun bir süre evde kaldıkları için internete ve çevrimiçi oyunlara çok fazla maruz kaldılar. Buna alıştıkları için dışarıya bile çıkmak istemeyen çocuklar var. Bu noktada çocukların dışarı çıkması için teşvik edici olmak gerekiyor. Çocukla birlikte dışarı çıkılıp eğlenceli vakit geçirilmeye çalışılmalı. Dışarıda da eğlenceli şeyler olduğu çocuğa hatırlatılmalı, arkadaşlarıyla vakit geçirmeleri için yönlendirilmeliler.

Pandemi sürecinde ebeveynler çocuklarıyla nasıl kaliteli zaman geçirebilir?

Bu dönemde evde yapılan her işe çocuğu dahil etmek önemli bir şey. Ev ortamında çocuklarında sorumluluk alabileceği işler olabilir. Küçük çocuklar için ortalığı toplamak, toz almak vb. olabilir. Biraz daha büyükler için çorbayı karıştırmak gibi faaliyetler olabilir. Önemli olan nokta sorumlulukları birlikte keyifle gerçekleştirmek. Yapmak zorundaymışlar gibi yaptırılmamalı. Çocuğa bunun keyifle yapılan bir şey olduğu hatırlatılmalı. 

Bunlar dışında çocuk ne yapmaktan hoşlanıyorsa o yapılabilir. Çünkü her çocuğun ilgi alanı farklıdır. Bazıları kitap okumayı bazılarıysa resim yapmayı daha çok sever. Çocukların sevdiği aktiviteleri onlarla yapmak gerekiyor. Örneğin eğer çocuk kitap okumayı seviyorsa bir kitap beraber okunup, tartışılabilir.

Ayrıca bu aktiviteler yapılırken de ebeveyn tüm konsantrasyonuyla çocukla beraber olmalı. Bir yandan tv vb. elektronik aletler açık olmamalı, başka bir şeyle ilgilenilmemeli.

Pandemi sürecinde uzun süre evde kalmak zorunda olan çocuklarda internet bağımlılığı artış gösterdi. Ebeveynler bunun önüne geçmek ve çocuklarına daha verimli zaman geçirtmek için neler yapabilir?

Pandemi olsun ya da olmasın internet, çevrimiçi oyunlar vb. çocuklar için çok cazip geliyor. Tabii pandemiyle beraber bunlara ulaşılabilirlik çok arttı. Çocukların İnternet dışında bir alternatifleri yok. İnternette saatlerce zaman geçirmeleri ise hiç uygun değil. Bu kısa sürede uygulanabilecek bir aktivite.

İnternette kalma süreleri uzadıkça çocukların arkadaşlarıyla kurdukları ilişki de azalıyor ve çocuklar sadece oyuna odaklanıyor. Bu yüzden çocuklara internet dışında onların neyden keyif aldığını keşfederek yeni alternatifler sunmalıyız. Bu hoşlandıkları aktiviteleri günlük rutinlerimizin içine serpiştirmeliyiz. Bu iletişim bozukluğunu ortadan kaldırmanın tek yolu internette ve elektronik aletlerle harcanacak zamanı ve sınırları belirlemek, hangi saatlerde internette vakit geçirilecek, hangi saatler aile saati olacak, bu sınırlar konursa bu sorun ortadan kalkacaktır. 

Gün içerisinde çocuk internet vb. elektronik cihazlara kitlenmişken çocukla konuşup çözüm üretmeye çalışmak doğru değil. Öncelikle günde kaç saat internette zaman geçirileceği belirlenmeli ve çocukla karşılıklı oturup konuşarak sınırlar çocuğa açıklanmalı. Ardından çocuklar internet kullanma süreleri içinde ne izledikleri bilinerek kontrollü bir şekilde internet sürelerini kullanmak üzere bir müdahalede bulunmadan rahat bırakılmalılar. Bu şekilde sınırlar belirlenmezse çocuklarla sağlıklı iletişim kurmak mümkün değil. Ayrıca bu kurallar bütün aile bireyleri için uygulanmalı anne, baba saatlerce internetteyken çocuğa sınır koymak hiç mantıklı değil. Ebeveynlerde kendi davranış ve yaklaşımlarıyla çocuklara örnek olmalı. 

Baştan bu sınırları koymamış ve çocuklarına söz dinletemeyen aileler bu konuda ne yapabilir?

İlk olarak çocukla oturulup şu şekilde konuşulmalı: “Bazı mutsuz olduğumuz konular var, internette bu kadar uzun vakit geçiriyor olman bizim ilişkimizi olumsuz etkiliyor. Biz seninle oyun oynamak, sohbet etmek, film izlemek istiyoruz. Birlikte daha güzel vakit geçirmek istiyoruz ama internette bu kadar çok vakit geçirdiğinde bunun için fırsatımız kalmıyor. Seni çok özlüyoruz seninle daha fazla zaman geçirmek istiyoruz. Bunun içinde bazı tedbirler almamız gerekiyor. Bu nedenle elektronik aletler geçirdiğimiz süreye bir sınır koymak istiyoruz. Sadece belli zamanlarda kullanmak istiyoruz.”

Çocuğa bununla ilgili sen ne düşünüyorsun diyerek çocuğun fikrini sormak da önemli. Yine çocukla şu şekilde konuşulabilir: “Senin yaşın için uygun olan süre bu kadar. Bu yüzden bir gün içinde bu kadar süre internette zaman geçirmeni istiyoruz. Peki sen bu hakkında ne zaman kullanmak istersin hepsini bir kerede mi? Yoksa gün içine yayarak mı? bu şekilde çocuğunda fikrini alarak sınırlar ortaya konup kararlar alınmalı. 

Bu süreçte maddi sıkıntı yaşayan aileler çocuklarının isteklerini eskisi gibi gerçekleştiremiyor. Ebeveynler bu durumu çocuklarına nasıl izah edebilirler?

Çocuklar bu sürecin ve neler olup bittiğinin farkındalar. Ailelerin eskisi gibi çalışmadığının da farkındalar. Dolayısıyla durumu onlara açıklarsak sizi anlayacaklardır. Şu şekilde açıklama yapılabilir: “Kızım artık eskisine göre daha az para kazanıyorum, biliyorsun eskisi kadar çok işe gitmiyorum bu geçici bir süreç, bazı isteklerimizi karşılamakta bir süre zorlanabiliriz öncelikle ihtiyaçlarımızı karşılamalıyız. Yemek, araba yakıtı vs. önceliğimiz olan ihtiyaçlar ama yeni oyuncak ihtiyacımız değil. İhtiyaçlar karşılandıktan sonra paramız kalırsa alabiliriz.” Yaşı daha büyük olan çocuklar içinse onların yaş grubuna göre daha olgun konuşmalar yapılabilir.

Bu süreç sonlandıktan sonra psikolojik olarak çocukların üzerinde nasıl bir etki bırakacak sizce?

Bu ailenin bu süreçte ne yaptığına bağlı olarak değişecek. Çok fazla ekrana maruz kalan küçük yaştaki çocuklar için iletişim, dil ve konuşma problemleri ortaya çıkacaktır ve şu anda da çıkıyor. Bazı çocuklarda kaygı bozuklukları, birtakım takıntılar ortaya çıkabilir. Bazı grup çocuklar uzaktan eğitim dolayısıyla arkadaşsız kaldıkları için sosyal ilişkileri düzenlemek ve kuralları uygulamakla ilgili sorunlar yaşayacaktır. Fakat bunlar çocuğun kişilik özellikleri ailenin yaklaşımına göre değişiklik gösterecektir. Fakat en çok karşılaşacağımız şey özellikle küçük yaşlardaki çocuk grubu için çok fazla ekrana maruz kalma durumu varsa iletişim kurma gibi problemler yaşayacaklar. 

Peki çocuklar bu sorunlarla nasıl baş edebilir?

Uzaktan eğitimde çocuklara çevrimiçi sosyalleşme ortamı sağlayacak bir ders konulabilir fakat aileler gerekli desteği sağlamadıkça bunlar yetersiz kalacaktır. İlk olarak aile içinde bir denetim ve sosyal destek sağlanmalı. Bu sağlanmazsa ister istemez çocuk bir şeylere maruz kalıyor. Çocuğa belli sınırlar koyulmuş olsa dahi bu yeterli değil çocuklar aile ortamında ebeveynleriyle sosyalleşmeliler. Bu süreçte uzaktan eğitimde birçok çocuğun dikkatle ilgili problemleri ortaya çıktı. Küçük çocuklar için çevrimiçi eğitime odaklanmak çok zor ve dikkat dağıtıcı okul başladığında çocuklar okul ortamına uyum sağlamaya çalışırken yine dikkat problemleri yaşayacak. Sınıf kurallarına uymak, takip etmekle ilgili sorunlar yaşıyor olacaklar. Çocuklara okul müfredatını, işleyişini yeniden öğretmek gerekebilir. Öğretmenlerin bu konuda normalden daha fazla çaba harcaması gerekecek.

Eğer ebeveynler evden çalışmak durumundaysa bu sefer iş yerinden bir anlayış ve destek bekliyoruz. Aileye sosyal destek sağlanmalı. Okul açıldıktan sonra ise rehberlik servislerine çok büyük rol düşecek.

 

Haber: Güldeste Demirtaş

0

Misyon

Vizyon

İletişim

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ
DUMLUPINAR BULVARI KONYAALTI / ANTALYA
Tel: 0 242 310 15 30
Tel: 0 242 310 15 31