4. Kepez Kitap Fuarı Söyleşilerle Son Buldu

Antalya Kepez Belediyesi’nin düzenlediği Kitap Fuarı ünlü isimlerin gerçekleştirdiği söyleşiler ile son buldu.

Her yıl özel bir temayla kapılarını açan Kepez Kitap Fuarı, bu yıl “Oku” temasını ele aldı. On gün süren fuarın ikinci gününde Yazar Oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu ve Psikolog Yazar Beyhan Budak kitap severlerle buluştu. Birçok ünlü yazar ve şairin konuk olduğu fuar çeşitli konu ve alanlar üzerine gerçekleştirilen söyleşiler ile son buldu.

“Oynadığım Karakterin Romanını Yazan Adam Olarak Anılmak İstiyorum”

“İnsan ve Edebiyat” üzerine söyleşi gerçekleştiren Yenişehirlioğlu, “Özel bir kariyer yapma isteğim var. Bunun ilk kararını Payitaht dizisinde oynarken vermiştim. Oynadığım karakterlerin romanını yazan bir adam olarak anılmak istiyorum” diye konuştu. Bu planının popüler kültüre hizmet etmek için olmadığını vurgulayan Yenişehirlioğlu, kitaplarının aynı zamanda motivasyon kitabı olduğunu belirtti.

Hünkarım romanını Payitahtta oynarken kaleme aldığını ifade eden Yenişehirlioğlu, yabancı dile en fazla çevrilen romanının da Hünkarım romanı olduğunu Arapçaya çevirisiyle bütün Arap dünyasına, Urduca çevirisi ile Pakistan ve Hindistan’a, Arnavutça çevirisi ile tüm balkanlara ulaştığını belirtti.

Yazar Yol Göstermeli

Günümüz insanının büyük bir kısmının sorularına cevap aradığını ifade eden Yenişehirlioğlu, “İnsan bunalımlı ve çağ yangını içerisinde. Bunun nedeni pandemi, ekonomik krizler ve uzun yıllardır süre gelen savaşlar. Böyle bir durumda yazarın önerme sunması gerekir ve okura yol göstermek gibi görevleri vardır” dedi.

Söyleşi sonunda insanın kendisine yatırım yapması gerektiğini vurgulayan Yenişehirlioğlu, bunun erken yaşlarda okuma alışkanlığı edinerek oluştuğunu ifade etti.

Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama

Fuar’a konuk olan Psikolog Yazar Beyhan Budak ise “Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama” isimli söyleşiyi gerçekleştirdi. İnsan Psikolojisi ve Mutluluk kavramı üzerinde konuşan Budak, “Hayatta herkes bir kapının önünde bekleyen insanlarla karşılaşıyor. Bazı insanlar erken yaşta başlayıp ebeveynlerini memnun etmek gayretinde bulunuyor. Büyüdükçe toplumun ona dayattığı şeyleri kendi kimliğiymiş gibi doğal olarak yansıtmaya başlıyor. Böyle yapınca çok başarılı olabilir ama içinde hep boşluk hissi olacaktır çünkü kendi olmaya cesaret edemiyor. Kendi için bir şey yapmadığında zaman ayırmadığında hayattaki senaryo güzel gidiyor olsa bile o boşluk hiç geçmiyor” diye konuştu. 

“Güçsüz Değilsin, İnsansın”

Problemlerin de hayatta bir yeri olduğunu vurgulayan Budak, “Birileri size her şeyin süper olacağı senaryosunu söylüyorsa yalan söylüyor. Amerikali bir psikolog şöyle diyor. Anne karnındasınız anne karnında sistem çok rahat oksijen de geliyor yemeğin de geliyor. Çıkıyorsunuz dünyaya hadi bakalım nefes almayı öğren, yürümeyi öğren, kardeşin geldi ona alış, okula git, sınava gir dünyanın kendisi bir tarafta travma aslında ve ben bu kadar mücadele içerisinde durmadan kendimi kırmaya başlıyorum onu başaramadım bunu yapamadım halledemedim. Böyle bir senaryo mümkün mü. Her şey başarabilecegimiz mümkün mü? Güçlü değilsin insansın, elimden geleni ben elbette yapacağım ama burada elimden geleni yapmama rağmen bazen sonuç istediğim gibi çıkmayabilir. Burada ben yola devam etmek istiyorsam bu benim farkında olmam gereken şeylerden bir tanesi” diye konuştu.

Mücadele İnsana İyi Geliyor

Karşılaşılan sorunlarla baş etmenin en önemli rolünün psikolojik bağışıklığa sahip olmak olduğunu belirten Budak, “Hayatta dertler hiç geçmeyecek. Herkes elinden geleni yapsa bile hiç hak etmediğini yaşıyor ama şunu fark ettim. Kendi adıma mücadeleyle savaşla geçen zamanlar en güzel zamanlarıymış" dedi.

Haber: Kamila Abdrakhmanova, Nurgül Seher Çimen