Rus Edebiyatı’nın önemli temsilcisi Dostoyevski’nin doğumunun 200. yılı sebebiyle Şair ve Yazar Ataol Behramoğlu, Antalyalı sevenleriyle buluştu. Behramoğlu, Rus Edebiyatı’nı çok sevdiğini ancak bir gün Nobel Ödülü alırsa kendi eserlerinin Rusçaya çevrilmesine engel olacağının da altını çizdi.
Puşkin, Gorki, Çehov gibi yazarların eserlerini Türkçeye kazandıran, Uluslararası Puşkin Nişanı sahibi Prof. Dr. Ataol Behramoğlu, doğumunun 200. yılında Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler gibi önemli eserleri Rus Edebiyatı’na kazandıran yazar Dostoyevski’nin 200. doğum yılı şerefine söyleşi gerçekleştirdi.
20.Yüzyılın Kapılarını Açan Bir Yazar Dostoyevski
Söyleşide, Rus Dili ve Edebiyatı’yla birlikte Dostoyevski’nin yaşamı ve eserlerine dair önemli bilgiler verildi. “Dostoyevski favori yazarım değil, lise yıllarında Suç ve Ceza’yı okuyunca büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Didaktik geldi, hala öyle düşünüyorum” diyen Behramoğlu, Dostoyevski’nin kendince artı ve eksi yönlerini anlatırken “20. yüzyılda işlenen cinayetlerin önsezilerini görmüş, insanın suç işleme psikolojisi üzerinde durmuş bir yazardır. Bu nedenle Freud’a öncülük yapmıştır. 20. yüzyılın kapılarını açan bir yazar” diyerek Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı’na katkılarını vurguladı.
Nasıl okuma yapılması gerektiğine dair de bilgi veren Behramoğlu, yazılı eserleri okurken veya desteklemeden önce araştırma yapılmasının ve nereye bağlandığının bilerek okumanın öneminden bahsetti.
“Okurken veya Çeviri Yaparken Sözlüğe Bakmaktan Sakın Yılmayın”
Üniversite zamanlarında Rus dili öğreniminden bahseden Behramoğlu, “Ben Rusçayı sıfırdan öğrendim. İkinci sınıftayken zorlukla sözlük bulurduk. Ankara’da Milli Kütüphane’de bir mucize olarak Dostoyevski’nin Rusça bir külliyatını buldum. Gece lambasını yakarak Dostoyevski’yi okudum, Karamazov Kardeşleri Rusçadan okudum belki elli defa sözlüğe bakarak, usanmadan” dedi.
Söyleşide bulunan Rus Dili ve Edebiyatı öğrencilerine de önerilerde bulunan Behramoğlu, “Okurken veya çeviri yaparken sözlüğe bakmaktan sakın yılmayın. İsterseniz yüz defa bakın” diyerek tekrarın ve pes etmemenin önemini vurguladı.
“Nobel Ödülü alırsam Rus yayıncıların hepsini reddedeceğim”
Söyleşide Puşkin’in yaşadığı dönemde uğradığı sansürden de bahseden Behramoğlu, Puşkin’e ait olmayan ama ona aitmiş gibi sonradan yazılan eserlerin olduğunu söyledi. Frankfurt Kitap Fuarı’nda bu eserlerden birkaçına denk geldiğini söyleyen Behramoğlu, “Puşkin sizin ulusal kahramanınız, bunları yayınlamaya utanmıyor musunuz ?” diye sorduğunda görevliden “Business (ticaret)” cevabını aldığını belirtti. Behramoğlu Nobel Ödülü alması durumunda kendi eserlerinin Rusçaya çevrilmesini istemediğini vurguladı.
Söyleşi, Ataol Behramoğlu’nun şiir dinletisi ve kitaplarını imzalamasıyla son buldu.
Haber ve Fotoğraf: Neslihan Memiş, Zeynep Sena Saydam
Son güncelleme: 14.03.2023 00:01:44