Türkiye’de son yıllarda stand-up kültürünün yaygınlaşmasıyla mizah anlayışımız da değişiyor ve çeşitleniyor. Bu çeşitlilik içinde “kadınlar komik değildir” algısını yıkan kadın komedyenler, mizahta cinsiyet ayrımına karşı duruyor.
Amerika’da 1960’lı yılların sonunda ikinci dalga feminizm akımının ardından kadın stand-up’ının yükselişe geçmesinden bugüne Amerika’da kadınlar stand-up’ta önemli bir konumdalar. Türkiye’de ise henüz yeni gelişmekte olan stand-up kültüründe erkeklere oranla sayıca az olan kadın komedyenler, günden güne kendine daha çok yer bulsa da “kadınlar komik değildir” algısına sahip bir kesim kadın komedyenlere hala önyargıyla yaklaşıyor.
“İnsanın Beynini Gıdıklayan Bir Şeyin Cinsiyeti Yoktur”
Mizah yazarı ve komedyen Deniz Özturhan, şaka gibi insanı güldüren ve beynini gıdıklayan şeyin bir cinsiyeti olamayacağını ancak cinslerin, yönelimlerin, meslek gruplarının, değişik kültürlerin farklı şakaları olduğunu ve bunun da şakayı kimliklere indirgeyen bir durum değil bilakis onu zenginleştiren bir şey olduğunu söyledi.
Mizahta cinsiyetçi şakaların 20 yıl öncesine kadar cinsiyetçilikten bağımsız düşünülemediğini çünkü bir cinsin mesleki ve kültürel egemenliğinin çok bariz olduğunu söyleyen Turhan, cinsiyetçi şakaya da gülünebileceğini ama bunun mümkünse ağız ucuyla ve ayıplayarak yapılması gerektiğini ifade etti.
“Komedyenler Topluca Sahneye Çıktığında Ancak Bir Kadın Komedyene Yer Oluyordu”
Stand-up'a ilk başladığı yıllarda sınırlı sahneleri olduğunu belirten Özturhan, komedyenler topluca sahneye çıktığında ancak bir kadın komedyene yer verildiğini söyledi. 2015 yılında kurdukları sadece kadınlardan oluşan Çok Da Fifi Stand-Up Ekibi ile yüzlerce gösteri yaptıklarını, Antakya'dan Berlin'e turneler düzenlediklerini belirten Özturhan, “Zorlukların bir kısmını gittiğimiz her yerde, bizi asla yalnız bırakmayan seyircimizle aştık” ifadelerini kullandı.
Kadın komedyenlerin sahne bulmaktaki zorlukları günümüzde sahnelerin, mekanların ve stand-up toplulukların artmasıyla oldukça hafiflemiş durumda olduğunu söyleyen Özturhan, “Seyircinin kadın komedyene verdiği destek oldukça sevindirici. Özetle, ortam giderek iyi bir hale geliyor” dedi.
Çok da Fifi Stand-Up Ekibi’nin bir diğer üyesi, oyuncu ve komedyen Hande Yögen de, stand-up’a ilk başladıkları yıllarda seyircinin sahnede kadın komedyen görmeye alışık olmadığını, bir kadının sahnede hassas olarak görülen konulardan bahsetmesinden utanan, gülmeyen ve gerilen kişilerin olduğunu, bu yüzden kendisini önce seyirciye ben de sizdenim şeklinde sevdirmesi gerektiğini, birileri gülmeye başladıkça diğer seyircilerin de açıldıklarını söyledi.
Erkek komedyenlerde böyle bir şeye ihtiyaç olmadığını gösterisine direkt en hassas konularla da başlayabildiklerini, seyircinin bu duruma daha alışkın olduğunu belirten Yögen, geçmişte sahne bulmakta da zorlandıklarını daha çok erkek komedyenlerin arasında ancak bir kadın komedyen olarak yer alabildiklerini fakat şimdi sektörün de genişlemesiyle daha rahat sahne alabildiklerini ifade etti.
“Komedi Öznel Bir Durumdur”
Komedinin öznel bir durum olduğunu vurgulayan Deniz Özturhan, hastalarının yüzde seksenini başarıyla tedavi eden bir doktora “sen doktor değilsin” demek mümkün değilken, seyircisinin yüzde seksenini güldüren bir komedyene rahatlıkla “komik değil” denebileceğini, bu rahatlıktan yola çıkarak toksik eril yapıların, kadınlar üzerinde son kozlarını oynadığını “kadınlar komik değildir” fikrinin çok yara almış bir geleneğin son sancağı olduğunu, komedyen kadınların bu son çırpınışları izlemekle ve işine bakmakla yetinmeleri gerektiğini söyledi.
“Şakanın Kendi Kaderini Belirlemesine İzin Veriyorum”
Bazı kadın komedyenlerin mizahın erkek egemenlerine kendilerini kabul ettirebilmek için kadın kimliğini karikatürize ederek bunu bir güldürü aracı haline getirmesinden bugüne gelindiğinde geçmişteki bu durumu günümüzle dengelemek amaçlı mizahta pozitif ayrımcılık da yapılmakta. Fakat pozitif ayrımcılığı mizahtan ayırmayı tercih eden kadın komedyenlerden biri olan Özturhan, mizah yaparken kadınlara pozitif ayrımcılık yapmadığını, şakanın kendi kaderini belirlemesine izin verdiğini, önce kendisi güldüğü için o şakayı yaptığını, tüm kadınları kayıran bir komikliğin olabileceğini bazen kendisinin de bu tür şakalar yaptığını ama bunu pozitif ayrımcılık adına yapmadığını, feminizm hareketini başka şekillerde desteklediğini söyledi.
Haber: Zeynep Sena Saydam
Fotoğraflar: Deniz Özturhan Arşivi, Fer Gregory
Son güncelleme: 17.03.2023 01:53:33