Ölümsüz Kağıt Parşömenin Son Temsilcileri

2 bin yıllık tarihe sahip Bergama’nın meşhur parşömen kağıdı, günümüzde unutulmaya yüz tutsa da, 25 metrekarelik bir dükkanda, parşömen geleneğinin bugünkü son temsilcileri Demirel çifti ile serüvenine devam ediyor.

Ege'nin incisi İzmir’in UNESCO tescilli ilçesi Bergama, insanlığın tarihinde önemli bir dönüm noktası olan parşömen kağıdına yüzyıllar boyu ev sahipliği yapmıştır. Yazı tarihinde yeni bir dönemin işaret fişeğini yakan buluş olan parşömen kağıdı, 2. yüzyıldan başlayarak Bergama’dan tüm dünyaya yayılmış ve yüzyıllarca bütün dünyada kullanılmıştır. Günümüzde ise unutulmaya yüz tutmuş parşömenin, tarihin tozlu sayfalarına girmemesi için Bergama’da 25 metrekarelik küçük bir dükkanda büyük mücadele veriliyor.

Ölümsüz Kağıt Parşömenin Son Temsilcileri.jpg

Tarihi Bir Çığır Açan Buluş Parşömenin Hikayesi

Muhteşem bir hikayeye sahip olan ve dinleyenleri, okuyanları etkisi altına bırakan parşömenin hikayesi, insanları tarihte uzun ve eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor ve o yolculukta önemli bir ders de veriyor. Antik bir söylenceye göre bilime sanata yazıya çok önem verildiği bir dönemde, en zor anda keşfediliyor parşömen. Mısır Kralının Pergamon Krallığına papirüsü yasaklaması ile doğuyor parşömenin icadı. MÖ 2. yüzyıllarda Neleus adında ünlü bir koleksiyoncu kendi koleksiyonunu açık arttırma ile satışa çıkarıyor.Bu açık arttırmaya Pergamon Krallığının Akropol Kütüphane müdürü Sardesli Krates ve Mısır krallığının İskenderiye Kütüphane müdürü de katılıyor. Pergamon Krallığı ise 2. Eumenes ile en görkemli dönemini yaşıyor ve oldukça varlıklı bir krallık. Pergamon kralı 2. Eumenes ise sanata bilime, yazıta, sanata çok önem veren bir kral. O dönemlerde de Pergamon kütüphanesi ile İskenderiye kütüphanesi arasında bilgi ve sanat için kıyasıya mücadele veriliyor. İki büyük kütüphaneye sahip olan krallıkların katıldığı açık arttırma da Pergamon krallığının Akropol Kütüphane müdürü Sardesli Krates’ten şaşırtıcı ve beklenmedik bir teklif sunuyor. Akropol Kütüphane müdürü Sardesli Krates koleksiyon sahibi Nelaus’a sunuduğu teklifte ne kadar yazıt eser varsa ağırlığınca altın teklif ediyor. Akropol Kütüphanesinin bu teklifinden sonra İskenderiye kütüphane müdürü ise bu teklifin üstüne çıkamıyor ve oradan hiçbir şey almadan eli boş ayrılıyor. Pergamon Krallığı ise bütün eserlere materyallere sahip oluyor. İskenderiye Kütüphane müdürü Mısıra dönünce yaşadıklarını anlatıyor ve o dönemde büyük yankı yaratıyor. Mısır krallı ise bu olayı kabullenemiyor ve Pergamon krallığının bilimde sanatta gerilemesi için papirüs ihracatını yasaklıyor. Mısırın bu ambargosundan sonra Pergamon Krallığı bir dönem kağıtsız kalıyor. Yazı materyali için çözüm arayan Pergamon kralı 2. Eumenes ise yanına hemen o dönemin sanatçıları ve aynı zamanda bilim insanları olan Sardesli Krates ve Eradikosu çağırttırıyor. Kral 2. Eumenes huzuruna gelen iki sanatçıdan üzerine yazı yazılabilecek bir materyal bulmalarını istiyor. Kısa bir süre sonra iki sanatçı krala keçi ve oğlak derisinden gerilip kurutularak hazırlanmış yazı mataryali parşömeni getiriyorlar. Yazı yazmaya elverişli bu materyale Bergama ağıdı “Pergamie Charte” adını veriyorlar. Bu şekilde bilgilerin korunmasına ve kitap sayısının artırılmasına önem veren Pergamon’un İskenderiye Kütüphanesi ile olan bilgi ve en çok kitaba sahip olma mücadelesi parşömen kağıdının doğuşuna vesile oluyor. Kağıtçılık tarihi için bir dönemeç noktası olan ve yazı tarihinde yeni bir dönemin kapılarını açan parşömen kültürel gelişiminde başlıca adımlarından oluşmuştur. Parşömenin parçalarının birbirine bağlanması ile Roma kodeksi oluşmuş ve bu şekilde sayfalardan oluşan kitabın doğuşuna sebep olmuştur.

Ölümsüz Kağıt Parşömenin Son Temsilcileri2.jpg

Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Karaağaçlı, Parşömenin İcadının Gutenberg basımevinin icadından daha önemli olduğunu vurgulamıştır. Papirüs ile basım evinin icat edilmeyeceği gibi, parşömenin sadece bir kağıt olmadığını ve kitabın, cildin, yaprak ile sayfanın icadı olduğunu söylemiştir.

 

Parşömen Anayurdu Bergama’da Tekrar Yaşıyor

İkinci yüzyıldan itibaren yazı materyali olarak kullanılan ve bütün dünyada hüküm süren parşömen, Çin’in devreye girmesi ve günümüz kağıdı olan selüloz kağıdı bulması ile yok olmaya başlıyor. Parşömen üretimi zahmetli, pahalı ve uzun vakitler alması nedeniyle de tarih sahnesinden tamamen siliniyor ta ki Macit Gönlügür’ün bu mirasa sahip çıkmasına kadar. Bergama Kültür ve Sanat Vakfı (BERKSAV) kurucularından Macit Gönlügür 2006 yılında anadolunun son kara tabak Ustası İsmail Araç’la anlaşarak Bergama Parşömen’i kuruyor ve parşömen tekrar anayurdu olan Bergama’da canlanıyor ve somut hale geliyor. Kara tabak kelimesi ise eski usullerle deriyi tabaklayan ve parşömeni yapan kişi demektir. 2014 ise Bergamalı olan o dönemde üniversite eğitimi gören Meltem Demirel’in yolu Macit Gönlügür ile kesişiyor ve 2018’e kadar Bergama Parşömen’de çalışıyor. 2018’de ise bir üniversite öğrencisiyken çalışmaya başladığı Bergama’nın köklü mirası Bergama Parşömen’i devralıyor. Meltem Demirel’in 2014’te başlayan parşömen serüvenini ise şu an devraldıkları dükkanda eşiyle birlikte sürdürüyor.

Parşömenin Serüveni 25 Metrekare Bir Dükkanda Devam Ediyor

Parşömenin serüvenin son durağı olan Bergama’daki 25 metrekarelik dükkanda parşömen geçen binlerce yıla adeta acı bir tebessüm ile hala yıkılmadım ayaktayım der gibi yaşam mücadelesi veriyor. Dünyada eski usullerle parşömen ürettiği için tek olan bu dükkan 25 metrekarede içinde kalmıyor ve bütün dünyaya hitap ediyor. 23 yüzyıllık parşömenin şu anki en yakın dostları olan ve bu köklü mirasın son sahibi Meltem Demirel ve Sinan Demirel çifti ise Bergama’da 2018 yılında kirayla devraldıkları bu küçük dükkanda koskocaman bir tarihi yaşatıyorlar.

 

Parşömenin son temsilcileri Demirel çifti Parşömeni tamamen eski usullerle ürettiği için dünyanın tek orjinal Parşömen üreten dükkanı olma özelliğine de sahipler.

Ölümsüz Kağıt Parşömenin Son Temsilcileri3.jpg

Bergama’nın merkezine biraz uzak olan şehir içi yolunu takip ettikten sonra sağ tarafta büyük bir Bergama Parşömen yazsını görünce merak edenler için heyecanlanmamak elde değil tabi ki. Tarihte yazının gelişmesinde büyük rol oynamış, binlerce yıl bütün dünyada hüküm sürmüş bir mirasın hem anayurdunda olmak, hem de son temsilcileri ile buluşmak büyüleyici bir duygu. Biraz heyecan ve meraklı gözlerle parşömenin yeni durağı olan Bergama Parşömen’e girdim. İyi günler diye başlayan ve tanışma faslıyla devam eden samimi ve koyu muhabbetimizin ardından parşömenin son vârislerinden Meltem Demirel ile röportaja  başlamış bulunduk ve Meltem hanıma parşömen ile olan hikayesin sonrasında ise parşömenin akıbetinin ne olacağı sorularını yönelttik.

-Meltem Hanım Bergama’nın köklü mirası olan parşömen kağıdı ile serüveniniz nasıl başladı?

Ben doğma büyüme Bergamalıyım. Üniversite eğitimimi Karadeniz Teknik Üniversitesi turizm bölümünde tamamladım. Üniversite okuduğum yıllarda tatil döneminde evime yani Bergama’ya dönmüştüm. O dönemler iş arıyorum ve yolum Macit Gönlügür ile kesişti. O yıllarda parşömen yeni olduğu için oldukça ilgi görüyor her kesimden insanların ilgisini çekiyordu. Benim de ilgimi çekti parşömen çünkü el işçiliğine yetenekliydim, çizim ile de aram iyi ve sanata ilgi duyuyordum genel olarak. Eğitim gördüğüm bölümünde turizm olmasının etkisi yüksek oldu çünkü parşömene çok sayıda turist akın ediyordu. 2014 yılında çalışmaya başladığım parşömen dükkanını 2018 yılında eşimle beraber devraldık. Bir dönem çalışmaya hayal ettiğim parşömen artık benim hayatımın bir parçası oldu. Eşimle beraber her gün aynı heyecanla ve aynı istekle bu tarihi mirası yaşatmaya çalışıyoruz.

-Parşömen için “Hayatımın bir parçası oldu” dediniz. İlk başladığınızda parşömen ile bu kadar uzun bir yolculuk hayal ediyor muydunuz? diye sordum ve eskiyi yâd eden bir tebessümle anlatmaya başladı.

Açıkçası ilk başladığım zaman uzun süreli bir şey düşünmüyordum. Bu kadar uzun soluklu olacağını hayatımı etkileyeceğini tahmin etmemiştim. 2018’de eşim Sinan ile evleniyoruz ve oda işini bırakarak beraber parşömen dükkanın başına geçiyoruz ve artık bu küçük dükkan bizim 2. Evimiz oluyor. Eşimle beraber her sabah aynı heyecan ve istekle dükkanın kapılarını açıyoruz, akşam olunca da aynı heyecan ve istekle evimize dönüyoruz ama parşömenle ilişkimiz bitmiyor. Evde çalışma odalarımızda devamlı parşömen ile ilgili araştırma yapıyoruz. Masamızın üstünde her zaman parşömen var ve biz bu şekilde çok mutluyuz.

 

Meltem Demirel “Sahip olduğumuz bu parşömen dükkanı bizim hayatımızda küçük bir üniversite.”

 

-Meltem Hanım parşömen eğitiminiz nasıl oldu, süreç nedir anlatır mısınız?

4-5 yıl gibi bir süreçte gerçekleşiyor eğitim. Ben hala öğrenciyim pat diye hemen ben ustayım diyemiyorsunuz! Çünkü zor bir iş emek isteyen, zaman alan, sabır gerektiren. Başlayan çoğu insan uzun süre devam edemiyor, dayanamayıp bırakıyorlar çünkü derinin kılını ayıklamak, etini sıyırmak, kirece yatırmak kolay iş değil. Ben ilk bu sürece geldiğimde ustam son kara tabak Ustası İsmail Araç bana nasıl olması gerektiğini anlatıp gösterdikten sonra yapmam için eldivenleri verdi. İlk eldivenleri giydim ve yapmaya başladım. Eldivenlerle yaparken çok eğlenceli geldi ve merakım daha da çok arttı. Tuhaf gelebilir ama merakım daha da artmasıyla deriye ellerimle temas etmek istedim ve eldivenlerimi çıkarak çalışmaya devam ettim. 4 yıldan beri parşömen yapıyorum ve hala çırağım ustamızdan ders alıyoruz. Ustamız İsmail amca ne zaman tamam siz oldunuz derse ve bizde kendimizi hazır hissedersek öğrenimimizi tamamlayacağız. Öğrenimimizi tamamladığımızda ise Ahilik töreni ve Peştemal atma töreni ile artık usta olacağız. Usta olunca biz öğrenci yetiştirmeye başlayacağız ve bu durumdan çok heyecanlıyız.

 

Ahilik ve Peştemal atma töreni geçmişten gelen bir parşömen geleneğidir. Öğrenimini tamamlamış olan parşömen çıraklarının ustalarından aldıkları terfi ile usta mertebesine ulaştıkları törenin adıdır.

 

-Meltem Hanım parşömenin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz, Bergama’nın Köklü Mirası parşömenin akıbeti ne olacak?

Biz parşömeni yaşatmak için elimizden geldiğince kendi çabalarımızla mücadele ediyoruz. Her akşam araştırıyoruz gelen misafirlere, turistlere bilgi vermek için. Maddi bir para elimize geçer geçmez parşömen için ne yapabiliriz, daha çok insanın ilgisini nasıl çekebiliriz, daha çok nasıl tanıtabiliriz diye düşünüyoruz. Mesela dekoratif olarak parşömende kullandığımız çivileri at nalının mıh çivisinden kullanıyoruz. Nasıl daha çok dikkat çekerde adını duyurabiliriz yaşatırız tek kaygımız. Dükkanımıza gelen insanları hiçbir zaman eli boş göndermiyoruz bir şey satın almasa bile parşömen hediye ediyoruz bu eşsiz tarihle bağ kurması için vesile oluyoruz. Çocuklarımıza bu kültürü tanıtmak Bergama Kozakta ki bütün okulları dolaştık çuval çuval parşömen götürdük çocuklara üzerine resim çizsin, kültürlerini tanısın öğrensin diye.Okulların yıl sonunda diplomalarını parşömenden yapıyoruz, hediyelik eşyalar, özel günler için parşömene resimler yapıyoruz. İncil’de geçen 7 kiliseden biri olan Kızıl Avlu’ya turizm için gelen turistlere hitap edecek 7 Kiliseye Mektupları parşömene yazıp tanıtıyoruz. Her kültüre her kesime hitap ediyoruz Bergama’nın eşsiz kültürü parşömeni yaşatabilmek için. Oğlumuz var 1.5 yaşında ona da ufaktan öğretmeye başlıyacağız. Bergama’nın eşsiz mirası parşomen yüzyıllarca daha serüvenine devam edecektir.

 

Meltem Demirel “Parşömeni yıllar önce fuarda tanıştığımız Japonya’da deri ustası olan Ken Ji Yagi adında bir ustaya boş olarak hediye etmiştik. Japonyalı deri ustası Ken Ji Yagi’de parşömeni işleyerek bize geri göndermişti. Bu olay beni çok etkilemişti ve hala o olay aklıma geldikçe tebbessüm ederim.”

 

UNESCO Tescilli Yaşayan Tarih Bergama

Bergama sırtını kuzeyinde Madra Dağlarına, güneyinde ise Yunt Dağları silsilesine vermiş Bakırçay Havzasının üstünde kurulu olan eşsiz bir tarihin üzerine serilmiş yaşayan bir antik kenttir. Nice uygarlıkların beşiği olan kadim şehir Bergama 2014 yılında Katar’da düzenlenen UNESCO toplantısında Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj alanında UNESCO Dünya Miraslar listesine girmiştir ve Türkiye’nin de 13’üncü mirası olma özelliğine sahiptir. Bergama topraklarında keşfedilen parşömen kağıdı ile de ilklerin kenti olma özelliğine sahip bir dünya kentidir. Parşömen 2. Yüzyılda Bergama’da icat edilmiştir. Parşömen 2. yüzyıldan 6. Yüzyıla kadar papirüsle birlikte dünyada kullanıldak sonra 12. Yüzyıla kadar tek yazı medyası olarak kullanılmış bir kağıttır. Yazı tarihinde çığır açan buluş olarak anılan Macit Gönlügür’ün Son Parşömen kitabında “Ölümsüz Kağıt” olarak geçen parşömen kağıdının icat edildiği yerdir.  Parşömen ismini Bergama’dan almaktadır. Latince “Charta Pergamena” isminden türemiş ve bütün dillere buradan yayılmıştır. Tarihte ateşin bulunması, tekerleğin icadı kadar büyük öneme sahip olan parşömen, olağanüstü dayanıklılığı, iki yüzüne de yazı yazılabilmesi, alev almaması, hat ve tezhip sanatına uygunluğu, üzerine yazılan yazının yıllarca kaybolmaması ve gözü yormamasıyla binlerce yıl parşömeni yazı için en mükemmel kağıt yapmıştır.

Ölümsüz Kağıt Parşömenin Son Temsilcileri4.jpg

1972 yılında Yemen’deki Sana’a Ulu Cami’sinin restorasyonu sırasında günümüzde var olan en eski Kur’an yazması olan parşömen üzerine yazılı olan Kur’an parçaları bulunmuştur. El yazması Sana’a parşömenin üzerine iki katmanlı olmak suretiyle Kur’an yazılmıştır. Üst katmanındaki yazı Hz. Osman döneminde kullanılan standart yazı ile yazılmış olan Kur’an iken, alt katmanının ise standart yazıya göre içinde pek çok tür ihtiva etmektedir. 2012’de yayınlanan üst katmanının bir sürümü ise tâbi tutulduğu karbon testleri neticesinde %99 doğruluk oranıyla 671 yılından önce ve %95,5 doğruluğuyla da 661 yılından sonra yazıldığını göstermiştir.

 

Parşömenin Yapım Serüveni

Parşömenin yapımında deriyi kağıt haline getirilen süreçte 6 malzeme kullanılıyor bunlar kavele sehpası, kavelete bıçağı, kireç, germe tahtası, deri sıyırma kılıcı ve zımparadır. Uzun işçilik ve emek isteyen parşömenin yapımında hayvan derisi kullanılmaktadır. Hayvanlardan alınan deri öncelikle temizleme işlemine tâbi tutulmaktadır. Bu işlem sırasında deri öncelikle kirece yatırılır ve ardından yağ, kıl ve fazlalık etlerinden arındırılır. Temizlenen deri yazıma uygun hale getirilebilmesi için gerilerek kurumaya bırakılır. Kuruyan ve gerilen deri son olarak zımparalanarak yazıma uygun hale getirilir. İlk başta sarı olan deri köklerinden iyice sıyırıldığı zaman beyaz kağıt rengini almaktadır. Zor ve yorucu bir iş olan parşömen kağıdının yapım süresi ise 20-25 gün civarındadır.

Haber: Şerif Ali Duman

Eklenme tarihi: 13.03.2023 00:11:30
Son güncelleme: 13.03.2023 00:11:30