Tüm dünyayı etkileyen Koronavirüs pandemisi yaşamın her alanına etki ederken, özellikle hem iç hem de dış mimaride tasarım ve kullanım kararlarını da ciddi bir biçimde etkilemeye başladı. Kamusal alandaki mobilya tercihlerinin de tamamen değiştiğine dikkat çeken uzmanlar, kalabalık bir ortamın içinde kimsenin yan yana oturmadığını, bank tasarımlarının ölçü ve formlarının değiştiğini, restoran ve kafe gibi yerlerde de sosyal yaşam sınırlarının netleştiğini belirtiyor. Yaşam koşullarıyla şekillenen mimari düzenlemelerin gelecekte daha net hissedileceğine dikkat çekiliyor.
Koronavirüs salgını hayatımızın birçok yönüne etki ederken, yaşadığımız salgın sürecinde sosyal yaşantılarımız da değişime uğruyor. Özellikle bu dönemde hayatımızda önem kazanmış olan “sosyal mesafe” kavramı bunun en açık örneklerinden yalnızca bir tanesi. İnsanların eve kapanmak zorunda kaldığı, işlerin ve eğitimin evden gerçekleştiği, “mesafe” kavramının önem kazandığı pandemi döneminde, mimari de ihtiyaçlarımıza göre şekilleniyor.
Mimarideki tasarımların pandemi döneminde ihtiyaçlarımıza göre şekilleniş ve değişimini AKİL Haber’e anlatan Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim görevlisi Abdullah Hikmet Başaytaç, bu süreçte insanların mesafe algısının tamamen değiştiğini, restoran ve kafe tasarımlarımda insanların ortak yaşam alanlarının değişime uğradığını söyledi. Kamusal alandaki mobilya tercihlerinin tamamen değiştiğine de dikkat çeken Başaytaç, kalabalık bir ortamın içinde kimsenin yan yana oturmadığını, bank tasarımlarının ölçü ve formlarının değiştiğini ve sınırların netleştiğini belirtti.
“İç Mimari İnsanların Yaşam Koşullarından Doğan İhtiyaçlarına Göre Şekilleniyor”
Değişen mesafe algımızla beraber yaşanan değişimi anlatan Başaytaç, “Bu konuda yapılmış, yapılmakta olan birçok araştırma ve teori var. Ülkelere ve coğrafyalara göre değişen, insanların yazılı olmayan mesafe algıları var. Bu değişiklikler mimari anlamda çalışma yaparken de göz önünde bulundurulur. Buna uygun tasarımda alanlar oluşturulur. Aynı evde yaşayanlar birbirlerinin farkına vardı çünkü pandemide mecburen aynı evde kaldılar. Birçok sosyal medya mecralarında ‘ya aslında annem iyi bir insanmış’ veya ‘bizim çocuk zekiymiş’ gibi cümleler duyuyorsunuz. Bu tür söylemler pandeminin teknolojiye etkisiyle alakalı, bu da insanların sosyal durumuna etki eden bir durum. Burada mimari de insanların sosyal konforunu sağlıyor. Koronavirüste daha çok evde zaman geçirmek zorunda kalmamızla insanların yaşam koşulları bazı ihtiyaçlar da yaratıyor. Özellikle iç mimari de insanların bu yaşam koşullarından doğan ihtiyaçlarına göre şekilleniyor” ifadelerini kullandı.
Gelecekte Pandeminin Mimariye Etkilerini Göreceğiz
Pandeminin mimariye etkisinin gelecekte daha net görülebileceğinden bahseden Başaytaç, “Biz pandeminin mimariye yansımalarını birkaç sene sonra fark edeceğiz. Hem literatürde yapılmış yayımlarda hem de gerçeğe dönüşmüş projelerde göreceğiz. Bu dönemde çıkmış opera salonları, konser salonları ve sinema salonlarını da incelemek lazım. Örneğin restoranlarda araya paravan koyma fikirleri, koltuklarda aralık izolasyonlarının artırılması gibi fikirler deneniyor. Bunlar gelecek senelerde tam olarak mimaride etkisini görebileceğimiz şeyler” dedi.
Sosyal koşulların fiziki koşulları da etkilediğini söyleyen uzmanlar, bu değişimlerin pandemi geçse bile kalıcı olacağını belirtiyor.
Haber/Röportaj: Eren Baykar
Son güncelleme: 13.03.2023 23:52:15