En ilkel toplumlardan en modern topluluklara kadar hemen hepsinde, çoğu birey bir dine bağlı olarak yaşadı. İnsanlar, yalnızca ölümden sonra ne olacağı merakıyla değil, hayatlarında ne olacağına da kafa yorarak metafizik olanla bir açıklama ve kurtuluş bulmaya yöneldi. Bu atmosfer spiritüel olanı kültürün ayrılmaz bir parçası haline getirdi.
Modernite ile başlayan dünyevileşme eğilimiyle toplumlarda rasyonelleşme beklenirken aksine spiritüalizmin tekrar yükseldiği, insanlığın yeniden cevap ve teselli arayışına çıktığı görülüyor. Post-modern durumu yaşadığımız bu günlerde spiritüalizme artan ilgi birçok araştırmanın konusu oldu.
Survey Center on American Life adlı kuruluşun yaptığı 2022 tarihli araştırmaya göre Amerika’da Z kuşağında kendini herhangi bir dine bağlı saymayanların oranı %34 iken, astrolojiye inananların oranı %62. Y kuşağında ise herhangi bir dine inanmayanların oranı %29, astrolojiye inananların oranı ise %63.
İnançlar Melezleşiyor
Dinlerden kopuş olarak yorumlanabilecek bu dönüşümün sebebini sorduğumuz Sosyolog Dr. Nil Mutluer, “Bugünün anlam arayışı içinde din çok kısır bir yerde kaldı. Kurumsallaşan din, insanların sorularına cevap veremediği gibi yolsuzlukla ve politikayla iç içe geçmesi insanlarda güvensizlik yarattı. Yalnızca kurumsallaşan dinin itibar kaybı değil, tüm dünyada yükselen otoriterleşme, ekonomik krizler ve yaşanan çevre kriziyle de birlikte sekülerleşme yolundaki modern bireyin hayatında bir tür özcülük, öze dönme, doğaya dönme isteği kendine tekrar yer açmaya başladı gibi görünüyor. Bir açıdan spiritüellik ve din, çağın ihtiyacına göre birbiriyle melezleşerek var oluyor aslında. Yani sistemli dini inançlar dışlanmıyor, aksine bu kez değişip melezleşerek yaşamına devam ediyor” yorumunda bulundu.
“Günümüz insanının anlam arayışı değişti, inanç yeniden önemli hale geldi”
Yaşanan ani toplumsal değişimlerin yarattığı norm eksikliği, ahlaki belirsizlik, karmaşa ve kontrolleri dışında gerçekleşen sosyo-ekonomik değişimler ve krizler, bu krizlerin sebep olduğu belirsizlik, güvencesizlik ve geleceksizlik hali gibi nedenlerle güvence arayan bireyler arasında spiritüalizmin yükselmesi için uygun şartları hazırladığını, korkularını gidermeye ve yaşanılan gerilimden uzaklaşmalarına yardımcı olan bir kurtarıcı olarak tekrar belirmesine sebep olduğu görülüyor.
Mutluer spritüalizmin kurtarıcı olarak belirmesini, “Moderniteyle ortaya çıkan o kendi içinde tutarlı ekonomik bütünlüğü olan ulus devletler şimdi artık kendi kendine yetemiyor. Kapitalle beraber ürünler ve bilgi sınırlar arası rahatça dolaşıma girdi. Bu küreselleşme içinde biz tutarlı bir şeyin gelmesini beklerken tutarsızlığın, otoriterleşmenin, baskının, adaletsizliğin, yoksulluğun ve savaşların devam ettiğini ve oldukça çıplak bir şekilde var olduğunu görüyoruz. Prekaryanın kimliği haline gelen mutsuzluk, güvencesizlik, herkesin her an feda edilebilir olması, otoriterleşme, kıymetsizleşme, yurttaşın iyiden iyiye yoksullaşması ve bütün bu belirsizlik hali ihtiyaçlarımıza artık cevap vermediğini düşündüğümüz kurumsallaşmış dinlerin yerini dolduracak bir arayışa sürüklüyor insanları. Bütün bu çıkmazlar sonucunda ister din, ister spiritüalizm olarak olsun, inanç yeniden önemli hale geliyor” diye açıkladı.
Bugünün İnsanı Eski Varoluşsal Soruları Sormaya Devam Ediyor
Aynı soruları sorduğumuz reiki ve renklerle şifa üzerine eğitim almış olan ve enerji çalışması da yapan Ayşen T. de bir açıdan Nil Mutluer’e benzer şeyler söyledi: “İnsanlık kendini tanımak istiyor. Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Bugün de insanlığın en eski felsefi sorularını sormaya ve cevaplar aramaya devam ediyorlar. İçsel olarak maddecilikten bıktılar. Oysa sonsuzluk aleminde her şey sonsuz, sorular çeşitli ve cevaplar derin. Amaç ne derseniz kendi için bilgi almak, belki gelecek merakı… Ben spiritüalistlerin işini de danışmanlık olarak düşünüyorum. Fikir verme, uyarı, hatta belirsizlikleri gidermek gibi misyonları olduğu bile söylenebilir.”
Ani toplumsal değişmenin, kontrolleri dışında gerçekleşen sosyo-ekonomik değişimler ve krizlerin yarattığı karmaşa, belirsizlik, güvencesizlik ve geleceksizlik hali gibi nedenlerin spiritüalizmin küllerinden doğması için uygun şartları hazırladığı yorumu yapan uzmanlara göre modern birey için cevapları yıldızlarda ve fizik ötesinde aramak 21. yüzyılda da cazip bir yöntem olmaya devam edecek.
Haber: Özlem Akça
Son güncelleme: 17.03.2023 01:57:24