“Directed By Women Turkey 2021 Film Festivali’nde” Düğün Dernek, Bana Masal Anlatma, Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü, Baba Parası gibi birçok filmde ve şu an yayınlanmakta olan Camdaki Kız dizisinde rol alan, Aklımın Aynalı Çarşısı kitabının yazarı, oyuncu Devrim Yakut ile Sinema ve Tiyatro üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
AKİL-Çok farklı tipte karakterleri başarıyla canlandıran bir oyuncusunuz. Siz kendinizi hangi rollere daha yakın hissedersiniz?
Devrim Yakut: Aslında oyuncular, mesleğin ilk yıllarında, içgüdüsel olarak kendi kumaşlarına yakın rolleri tercih ederler. Ancak zamanla, ilerlemenin, gelişmenin bir mecburiyeti olarak, kendilerine uzak, kendilerini zorlayacak rollerin hayaline düşerler. Ben sanırım o aşamadayım. Bana uzak gibi görünen rollerin hayalindeyim. Henüz öyle bir rolle karşılaşmadım ne yazık ki…
AKİL-2019 yılında Sadri Alışık Tiyatro Ödüllerinde Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü aldınız Manik Atak oyunuyla. Manik Atak’ın hikayesi nedir?
Devrim Yakut: Manik Atak, sevgili Bihter Dinçel’le bir oyun yazma fikrimizden ortaya çıkmış iştir. Aylar boyunca düzenli olarak yaptığımız toplantıların sonucunda, farklı kuşaktan iki kadın oyuncunun, hayat, oyunculuk mesleği ve kadın olma meselesi üzerinden bir tiyatro kulisinde karşılaşmaları, yüzleşmeleri üzerine yazıldı. Oyunu Bihter kaleme aldı. Seyircinin sevdiği, bizim de oynamaktan çok keyif aldığımız bir oyun oldu.
AKİL-Tiyatro sizin için ne ifade ediyor?
Devrim Yakut: Zor bir soru benim için… “Hayat sizin için ne ifade ediyor?” Sorusu gibi. Yine de kısaca ifade etmem gerekirse, tiyatro benim için, hayatın hoyrat yönüne bir tür başkaldırma aracı. Kendimi anlamam, kendimin her yönüne objektif bakabilmem, gelişmem, değişmem, dönüşmem için müthiş bir şifa alanı. Buradaki mucize, tüm bunları yaptığınız işe tanıklık edenle, yani seyirciyle birlikte yaşıyor olmanız. İşte ben bu mucizeye aşığım.
AKİL-Size en çok keyif veren Tiyatro mu? Dizi mi? Sinema mı?
Devrim Yakut: Tabi ki önce tiyatro... Hepsinin atası, özü... Peşine sinema eklenir. Dizi ne yazık ki bizim ülkemizde yapılış şekli nedeniyle en son sırada yerini alıyor…
“Ben genç arkadaşlarıma çok inanıyor ve onlara güveniyorum”
AKİL- Kitabınız Aklımın Aynalı Çarşısı’nda yer alan hikayeleri okurken her biri bir sinema karesi gibi canlanıyor. Her bir sahne insanın kalbine dokunuyor. Kitabınızı yazma sürecinizden söz eder misiniz?
Devrim Yakut: Aklımın Aynalı Çarşısı, hayatımıza pandeminin ilk girdiği, o büyük kapanmayı yaşadığımız süreçte çıktı... hayatımda belki de ilk kez o kadar boş ve evdeydim, hepimiz gibi. Ve ilk şoku atlattıktan sonra, kendime “En çok yapmak istediğin şey neydi?” diye sordum. Yıllardır yazmak istiyordum, kafamda bir sürü hikaye vardı. Yazıp yazamayacağımı da bilmiyordum. Kendimi sınamak için oturdum başına ve kalkamadım. Kitap tam iki ayda çıktı. Bana şifa oldu, en büyük hayallerimden biri gerçek oldu. Dilerim okuyana da şifa olsun, hayallerini gerçekleştirmek isteyen herkese rehber olsun…
AKİL-Kitabın adı nasıl ortaya çıktı?
Devrim Yakut: Kitabın adı, uzun süre belli değildi. Ama içinde bir “ayna” metaforu olmasını istediğimden emindim. Sonra birden, bu isim geldi ve yayınevi tarafından da kabul ve onay görünce adını böyle koyduk.
AKİL-Aklımın Aynalı Çarşısında her hikayede birbirinden farklı karakterlerle tanışıyoruz. Söz gelimi farklı karakterleri ustalıkla anlatabilmenizde oyunculuğunuzun olumlu bir yönde etkisi var mıdır?
Devrim Yakut: Valla ustalık benim için fazla bir tanımlama. Ben henüz yazma serüvenimin başındayım. Ancak tabi şunu söylemek gerek, benim mesleğim karakter tanımak ve analiz etmek üzerine kurulu bir meslek. Uzun yılların refleksiyle ve insan denen varlığa duyduğum büyük merakla birbirinden farklı karakterler ortaya çıkmış olabilir.
AKİL-Yazmak sizde nasıl bir ufuk açtı?
Devrim YAKUT: Az önce de söylediğim gibi büyük ve başka bir şifa alanı buldum kendime. Müthiş bir kendinizle kalma ve özgürlük alanıymış yazmak...Tutuldum buraya ve galiba ayrılmaya niyetim olmayacak…
AKİL-Aklımın Aynalı Çarşısı kitabınızdaki Sagapo öyküsünde ‘aşk’la ve yaşadıklarıyla bütün ezberi bozulan bir kadın kahraman görüyoruz. Siz aşkı nasıl tanımlarsınız?
Devrim Yakut: Aşk, insanlık tarihi boyunca en çok tartışılan, tanımı yapılması en zor kavramlardan biri sanırım. Her insanda karşılığı farklı. Benim içinse, hayatın en büyük lezzeti, vücudundaki kanın tazelenmesi, yaşama tutunmanın en şahane lezzeti…
“Sinema ve tiyatro, okullarda değil sahada öğretilen işler.
Sinema okuyan arkadaşlarıma bol bol sahada olmalarını öneririm.”
AKİL-Kitap demişken sizin de rol aldığınız Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitabından uyarlanan Camdaki Kız dizisine gelmek istiyorum. Çekimler sizin için nasıl geçiyor?
Devrim Yakut: Biz çok iyi bir ekiple çalışıyoruz. Seyircinin sevip kabul ettiği bir iş oldu. Çok çalışıyoruz seyircimizi yanıltmamak için….
AKİL- Sizin de kitabınızdan uyarlanarak bir projenin dizi veya sinema olarak yer almasını nasıl karşılarsınız?
Devrim Yakut: Buna sadece sevinebilirim. Bazı öykülerimin talibi çıktı, çok heyecanlandım. Birilerine ilham olursa, ne mutlu bana. Tek duam, doğru ellerle buluşması olur.
AKİL-Size bir senaryo geldiğinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Devrim Yakut: Önce hikayeye bakıyorum elbette. Bu işin ilk ve en önemli basamağı hikaye. Hikaye beni içine alıyorsa, bana önerilen role, kimin yöneteceğine ve kadroya bakıyorum. Bu bileşenler bir arada olamıyorsa, olmuyor zaten. Hep bir yanı aksayan işler oluyor. Camdaki Kız bu bileşenlerin en doğru şekilde buluştuğu bir iş oldu çok şükür…
AKİL-Son olarak sinema öğrencilerine ve aynı zamanda kitabınızı okuyan okurlarınıza neler söylemek istersiniz?
Devrim Yakut: Sinema ve tiyatro, okullarda değil, sahada öğretilen işler. Sinema okuyan arkadaşlarıma bol bol sahada olmalarını, kalan tüm zamanlarını okuyarak, izleyerek geçirmelerini öneririm. Ben genç arkadaşlarıma çok inanıyor ve onlara güveniyorum. Kitabımı okuyan tüm okurlara tüm kalbimle teşekkür ediyorum ve onlarla iyi arkadaş olduğumuzu düşünüyorum.
Haber-Söyleşi: Hasan Hüseyin Alkan
Son güncelleme: 13.03.2023 00:38:58